We have to analyze that.
- Onu analiz etmek zorundayız.
Mary has analyzed the results.
- Mary sonuçları analiz etti.
I've analyzed the liquid.
- Ben sıvıyı analiz ettim.
The aviation expert analyzed the statistics in detail.
- Havacılık uzmanı, istatistikleri ayrıntılı olarak analiz etti.