an upset stomach

listen to the pronunciation of an upset stomach
English - Turkish

Definition of an upset stomach in English Turkish dictionary

upset
üzmek

Seni üzmek istemedim. - I didn't mean to upset you.

Seni üzmek istemedim. - I didn't want to upset you.

upset
{i} bozulma

Peki Tom bugün nerede? Oh, karnında bir bozulma var. - So where's Tom today? Oh, he has an upset stomach.

upset
kahretmek
upset
bozmak (mideyi)
upset
(Mekanik,Teknik) çökertme
upset
başaşağı çevirmek
upset
tedirgin
upset
rahatsızlık
upset
altüst etmek
upset
bozmak
upset
(mide) bulanmış
upset
(isim) devrilme, alabora olma, bozulma, devirme, bozukluk, karışıklık, bozgun, beklenmedik yenilgi
upset
{s} bozulmuş, bozuk (mide)
upset
{f} altüst olmak
upset
{f} bulandırmak
upset
dövmek
upset
(sıfat) bozuk, sinirli, bozulmuş, bulanmış, altüst olmuş, devrilmiş, üzgün
upset
{s} altüst olmuş
upset
raha

Bir mide rahatsızlığı ile uyandım. - I woke up with an upset stomach.

Tom'un bir mide rahatsızlığı vardı. - Tom had an upset stomach.

upset stomach
mide fesadı
upset stomach
mide bozulması
English - English
upset

Try Pepto-Bismol. Hospital tests prove it relieves upsets. And it's great for indigestion or nausea, too!.

upset stomach
problem with the digestive system
upset stomach
a disorder of digestive function characterized by discomfort or heartburn or nausea
an upset stomach

    Hyphenation

    an up·set stom·ach

    Turkish pronunciation

    ın ıpset stʌmık

    Pronunciation

    /ən əpˈset ˈstəmək/ /ən əpˈsɛt ˈstʌmək/
Favorites