English - Turkish
Definition of an upper deck where a ship is steered and the captain stands in English Turkish dictionary
- bridge
- {i} köprü
Uzun zaman önce, burada bir köprü vardı.
-A long time ago, there was a bridge here.
Köprü altı ay içinde inşa edilmeli.
-The bridge must be built in six months.
- bridge
- köprülemek
- bridge
- (Askeri) köprüüstü
- bridge
- kaptan köşkü
- bridge
- (Muzik) yaylı çalgılarda eşik
- bridge
- köprüyle birleştirmek
- bridge
- burun köprüsü
- bridge
- gözlük köprüsü
- bridge
- {f} köprü kurmak
- bridge
- köprü,v.köprü kur: n.köprü
- bridge
- (Tıp) Diş köprüsü, briç
- bridge
- bridge tournament briç turnuvas
- bridge
- iskambil briç
- bridge
- {f} köprü yapmak
Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir.
-Apart from the cost, it will take long to build the bridge.
- bridge
- {i} briç
Tom mükemmel bir briç oyuncusu.
-Tom is an excellent bridge player.
Nasıl briç oynayacağımı bilmiyorum.
-I don't know how to play bridge.
Related Terms
English - English
Definition of an upper deck where a ship is steered and the captain stands in English English dictionary
- bridge
- bridge deck
an upper deck where a ship is steered and the captain stands
Hyphenation
an up·per deck where a ship I·s steered and the cap·tain standsTurkish pronunciation
ın ʌpır dek hwer ı şîp îz stîrd ınd dhi käptın ständzPronunciation
/ən ˈəpər ˈdek ˈhwer ə ˈsʜəp əz ˈstərd ənd ᴛʜē ˈkaptən ˈstandz/ /ən ˈʌpɜr ˈdɛk ˈhwɛr ə ˈʃɪp ɪz ˈstɪrd ənd ðiː ˈkæptən ˈstændz/
Resimler
History
Favorites