an unfortunate or trying position or condition; a tight spot

English - Turkish

Definition of an unfortunate or trying position or condition; a tight spot in English Turkish dictionary
predicament: zor durum
predicament: çıkmaz
predicament: bela
predicament: {i} kategori
predicament: {i} durum, hal, vaziyet
predicament: {i} kötü durum
predicament: {i} tatsız durum
predicament: vaziyet
predicament: halet
predicament: kötü hal

English - English

Definition of an unfortunate or trying position or condition; a tight spot in English English dictionary: predicament

an unfortunate or trying position or condition; a tight spot

Hyphenation

an un·for·tu·nate or try·ing po·si·tion or condition; a tight spot

Pronunciation

Resimler

Google Resimler

History

an unfortunate or trying position or con..

Favorites

iOS

Android

Windows

Blog

About Us

© 1999-2024 Sesli Sözlük™

20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. iOS, Android ve Windows mobil platformlarda online ve offline sözlük programları. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz.