an underground or underwater passage

listen to the pronunciation of an underground or underwater passage
English - Turkish

Definition of an underground or underwater passage in English Turkish dictionary

tunnel
{i} tünel

Bu tünel onun iki katı kadar uzundur. - This tunnel is twice as long as that one.

Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum. - I hear they have a lot of problems with the tunnels in New Zealand.

tunnel
yeraltı geçidi
tunnel
tünel yapmak
tunnel
tünel açmak
tunnel
{f} tünelle

Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar. - They dug miles of underground tunnels to resist the enemy attack.

Kudüs, tüneller ve alt geçitler kentidir. - Jerusalem is a city of tunnels and underpasses.

tunnel
(fiil) tünel açmak
tunnel
(Tıp) Kapalı yol, tünel
tunnel
tunnel diode elek
tunnel
transistör gibi amplifikatör
tunnel
yeraltında yol veya geçit açmak
tunnel
{i} galeri (maden)
tunnel
{f} tünel aç
tunnel
yeraltı yolu
tunnel
yeraltı maden ocağının yatay yolu
tunnel
tunnel disease bends
English - English
tunnel
an underground or underwater passage

    Hyphenation

    an un·der·ground or un·der·wa·ter pas·sage

    Turkish pronunciation

    ın ʌndırgraund ır ʌndırwôtır päsıc

    Pronunciation

    /ən ˈəndərˌground ər ˈəndərˌwôtər ˈpasəʤ/ /ən ˈʌndɜrˌɡraʊnd ɜr ˈʌndɜrˌwɔːtɜr ˈpæsəʤ/
Favorites