Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu.
- Catherine had an ulterior motive when she urged her father to buy a new car. She hoped that she'd be able to drive it herself.
Sanırım Tom'un art niyeti yok.
- I think Tom has no ulterior motives.
The poet is a man without a profit or any other kind of ulterior motive.