Onun zamanında müdahelesi salgını engelledi.
- His prompt action prevented an epidemic.
Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.
- Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.
Bir salgın hastalık patlak verdi.
- An epidemic has broken out.