English - Turkish
Definition of an opposite or contrasting position in English Turkish dictionary
- opposition
- {i} karşı koyma
- opposition
- muhalefet
Ordu küçük muhalefetle karşı karşıya geldi.
-The army faced little opposition.
Muhalefet partisi gelir vergisini düşürmek için bir yasa tasarısı sundu.
-The opposition party put forward a bill to reduce income tax.
- opposition
- {i} pol. muhalefet
- opposition
- (Pisikoloji, Ruhbilim) direngi
- opposition
- direnme
- opposition
- karşıtlık
- opposition
- itiraz
- opposition
- {i} zıtlık
- opposition
- {i} karşı koyma, karşı çıkma
- opposition
- oppositionist muhalefetçi
- opposition
- birbinden 180 derece uzaklıkta olan iki gökcisminin durumu
- opposition
- (Tıp) Karşıtlık, zıtlık, karşı koyma veya karşı etki gösterme hali
- opposition
- {i} rekabet
- opposition
- muhalif parti
Related Terms
English - English
Definition of an opposite or contrasting position in English English dictionary
- opposition
an opposite or contrasting position
Hyphenation
an op·po·site or contrasting po·si·tionTurkish pronunciation
ın äpzıt ır kınträstîng pızîşınPronunciation
/ən ˈäpzət ər kənˈtrastəɴɢ pəˈzəsʜən/ /ən ˈɑːpzət ɜr kənˈtræstɪŋ pəˈzɪʃən/
Resimler
Favorites