an opportunity to test something out; a test

listen to the pronunciation of an opportunity to test something out; a test
English - Turkish

Definition of an opportunity to test something out; a test in English Turkish dictionary

trial
duruşma

Duruşma günden güne devam etti. - The trial went on day after day.

Duruşma için ABD'ye götürüldü. - He was taken to the United States for trial.

trial
yargılama

Polis onu yargılamadı. - The police didn't put him on trial.

Tom yargılamaya gelmeyecek. - Tom won't show up for trial.

trial
{i} deneme

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

Deneme beş gün sürdü. - The trial lasted five days.

trial
{i} test

Tom'un testi ne zamandı? - When was Tom's trial?

trial
{i} dert
trial
imtihan kabilinden olan felaket veya keder
trial
(Ticaret) mahkemede duruşma
trial
{i} sınav
trial
başbelası
trial
{i} sınama
trial
{i} çile
trial
(Tıp) Deneme, tecrübe
trial
{i} örnek
trial
trial and error çeşitli yolları deneme
trial
denenme
trial
(isim) dava, deneme, prova, test, duruşma, yargılama, sınav, sınama, çile, dert, girişim, örnek
trial
duruşma, yargılama, muhakeme
trial
(sıfat) mahkeme, deneme, duruşma
English - English
trial
an opportunity to test something out; a test
Favorites