an opening deliberately made in or through something

English - Turkish

Definition of an opening deliberately made in or through something in English Turkish dictionary

Related Terms

hole

{i} oyuk

Çocuklar bilye oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar. - The children made a small hole in the ground for their game of marbles.

hole

top çukuru

hole

kovuk

hole

in

hole

izbe

hole

{f} köşesine çekilmek

hole

(fiil) delmek, delik açmak, kazmak, deliğe sokmak, deliğe girmek, yuvasına girmek, kapanmak, köşesine çekilmek

hole

iki maden damarını birleştirmek için dehliz açmak

hole

{i} hücre

Tutukluluğu sırasında Tom hücrede birkaç ay geçirdi. - During his detention, Tom spent several months in the hole.

hole

{f} delik açmak, delmek

hole

{f} deliğe sokmak

hole

{i} derin yer

hole

magara

hole

{i} boşluk

Anlatı boşluklarla dolu. - The story is full of holes.

Neden 5 ve 50 yenlik bozuk paraların ortasında boşluk var? - Why do the five yen coin and the fifty yen coin have holes in the center?

hole

dili güç durum

hole

(Tıp) Foramen, delik

hole

{f} yuvasına girmek

hole

{f} kapanmak

hole

{f} delik açmak

English - English

Definition of an opening deliberately made in or through something in English English dictionary

hole

Hyphenation

an o·pen·ing de·li·ber·ate·ly made in or through some·thing

Turkish pronunciation

ın ōpınîng dîlîbrıtli meyd în ır thru sʌmthîng

Pronunciation

/ən ˈōpənəɴɢ dəˈləbrətlē ˈmād ən ər ˈᴛʜro͞o ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ən ˈoʊpənɪŋ dɪˈlɪbrətliː ˈmeɪd ɪn ɜr ˈθruː ˈsʌmθɪŋ/