an old game; (a) the game of tipcat and the implement with which it is played

listen to the pronunciation of an old game; (a) the game of tipcat and the implement with which it is played
English - Turkish

Definition of an old game; (a) the game of tipcat and the implement with which it is played in English Turkish dictionary

cat
{i} kedi

Masanın üzerinde bir kedi var. - There's a cat on the table.

Onun bir kedisi var. Bu kedi beyazdır. - She has a cat. This cat is white.

cat
{i} pisi (Argo)
cat
{i} griva palangası
cat
dedikoducu ve kinci kadın
cat
bu oyunda kullanılan sopa
cat
kıs. catalogue
cat
cat-a
cat
delikanlı
cat
göcen
cat
{k} catalog/catalogue, catechism
cat
yayın balığı
cat
büyük yelkenli kotra
cat
çelik çomak oyunu
cat
kedigiller familyasından herhangi bir hayvan
cat
vinç/kedigiller/kedi
cat
ABD
cat
i. kedi. çat-and-doğ fight kedi köpek kavgası
cat
{i} kedi soyundan hayvan
cat
(isim) kedi, kedi soyundan hayvan, pisi (Argo); kinci kadın, dedikoducu kadın; caz meraklısı kimse, griva palangası
English - English
cat
an old game; (a) the game of tipcat and the implement with which it is played

    Hyphenation

    an old game; (a) the game of tip·cat and the im·ple·ment with which it I·s played

    Pronunciation

Favorites