Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
- I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
O, Haiti büyük elçisidir.
- He's the ambassador to Haiti.
Büyükelçi Varşova'dan geri çağrıldı.
- The ambassador was recalled from Warsaw.
Onun tutkusu bir büyükelçi olmaktır.
- Her ambition is to become an ambassador.
İngiltere'ye büyük elçi olarak atandı.
- He was appointed ambassador to Britain.
Portekiz'in Fransız büyük elçisidir.
- She's the French ambassador to Portugal.