an official determination of placement

listen to the pronunciation of an official determination of placement
English - Turkish

Definition of an official determination of placement in English Turkish dictionary

spot
{f} lekelemek; leke yapmak
spot
{f} seçmek
spot
projektör
spot
{f} yerine koymak
spot
çiselemek
spot
alacalamak
spot
{f} lekelenmek
spot
mahal

Leyla'nın arabası en son Sami'nin öldürülmesinden bir gün önce mahallede fark edildi. - Layla's car was last spotted in the neighborhood a day before Sami's murder.

spot
benek

Vücudunun her tarafında kırmızı benekler var. - He has red spots all over his body.

Cildindeki bu benekler nedir? - What are those spots on your skin?

spot
çekit
spot
mahkûmiyet
spot
güç durum
spot
bulmak
spot
{f} benek benek olmak
spot
(sıfat) peşin para ile yapılan, hemen teslim edilen
spot
{i} sahne ışığı
spot
yerinde olan
spot
{i} spot
spot
{i} reklâm
English - English
spot

The fans were very unhappy with the referee's spot of the ball.

an official determination of placement

    Hyphenation

    an Of·fi·cial de·ter·mi·na·tion of place·ment

    Turkish pronunciation

    ın ıfîşıl dîtırmıneyşın ıv pleysmınt

    Pronunciation

    /ən əˈfəsʜəl dəˌtərməˈnāsʜən əv ˈplāsmənt/ /ən əˈfɪʃəl dɪˌtɜrməˈneɪʃən əv ˈpleɪsmənt/
Favorites