an offender, criminal, defaulter

English - Turkish

Definition of an offender, criminal, defaulter in English Turkish dictionary

Related Terms

delinquent

suç işleyen (çocuk)

delinquent

{s} geciktirilmiş

delinquent

suçlu kimse

delinquent

ihmalci

delinquent

suçlu

delinquent

görevini yerine getirmeyen

delinquent

görevini ihmal eden kimse

delinquent

{s} ödenmemiş (hesap, vergi, borç v.b.)

delinquent

vazifede ihmalkâr olan

delinquent

{s} hatalı

Bu hatalı kızla ne yapacağız? - What shall we do with this delinquent girl?

delinquent

{i} ihmalkâr kimse

delinquent

{i} zamanında yapılmayan ödeme

delinquent

{i} kabahatli kimse

delinquent

delinquency kabahat

delinquent

kusur

delinquent

zamanı geldi- ği halde ödenmemiş

delinquent

ihmalcilik

English - English

Definition of an offender, criminal, defaulter in English English dictionary

{n} delinquent

Hyphenation

an offender, criminal, de·fault·er