an occurrence of social or personal importance

listen to the pronunciation of an occurrence of social or personal importance
English - Turkish

Definition of an occurrence of social or personal importance in English Turkish dictionary

event
{i} olay

Onun sahneye ilk çıkışı mevsimin en büyük sosyal olayı idi. - Her debut was the biggest social event of the season.

Olay onun geleceğini etkiledi. - The event affected his future.

event
{i} yarışma

Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir. - The athletic meet is an annual event.

Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir. - The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.

event
ne olursa olsun

Ne olursa olsun elimden gelenin en iyisini yapacağım. - In any event, I will do my best.

event
karşılaşma
event
sonuç

Sonuçta, o şiddet suçu sebebiyle beş yıl hapis yatmıştı. - Eventually, he was sentenced to five years in prison for the violent crime.

Sonuçta işler değişti. - Things eventually changed.

event
{i} akıbet
event
{i} maç
event
(isim) olay, hadise, vaka, sonuç, akıbet, olgu, hal, durum, yarışma, karşılaşma, maç
event
{i} hal

Olay belleğimde hâlâ canlı duruyor. - The event still remains vivid in my memory.

Her halükarda denemeye değer. - It's worth trying at all events.

event
{i} olay, vaka, hadise
event
{i} hadise
event
eventfully olaylarla dolu olarak
event
quite an event olağanüstü bir durum
event
eventful hadiselerle dolu
event
in any event her halûkârda
event
{i} olgu

Ben olguyu erteledim. - I postponed the event.

event
(Askeri) MÜSABAKA (SPORDA), OLAY, VAKA
event
in the event of takdirde
event
halinde
English - English
event
an occurrence of social or personal importance

    Hyphenation

    an oc·cur·rence of so·cial or per·son·al im·por·tance

    Turkish pronunciation

    ın ıkırıns ıv sōşıl ır pırsînîl împôrtıns

    Pronunciation

    /ən əˈkərəns əv ˈsōsʜəl ər ˈpərsənəl əmˈpôrtəns/ /ən əˈkɜrəns əv ˈsoʊʃəl ɜr ˈpɜrsɪnɪl ɪmˈpɔːrtəns/
Favorites