an occurence or happening, especially an unexpected, random or chance event

listen to the pronunciation of an occurence or happening, especially an unexpected, random or chance event
English - Turkish

Definition of an occurence or happening, especially an unexpected, random or chance event in English Turkish dictionary

hap
şans

Ben senin iyi şansın hakkında mutluyum. - I am happy about your good luck.

Bilirsin çok şanslısın! Böyle bir şey bir ömür boyu sadece bir kez olur. - You're very lucky you know! A such thing happen only once in a lifetime.

hap
{f} olmak

Tom'un mutlu olmak için kesinlikle çok şeyi var. - Tom certainly has a lot to be happy about.

Tom insanın içine işleyen bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı. - Tom couldn't shake the feeling that something profound was about to happen.

hap
tesadüf

Tesadüfen onunla aynı trene bindim. - It so happened that I rode in the same train with him.

Ben New York'ta iken, tesadüfen eski arkadaşımla karşılaştım. - When I was in New York, I happened to meet my old friend.

hap
rastlantı
hap
{f} rastgelmek
hap
{f} rastlamak
hap
{f} tesadüf etmek
hap
baht
hap
{f} meydana gelmek

O, meydana gelmek zorunda değildi. - That didn't have to happen.

English - English
hap
an occurence or happening, especially an unexpected, random or chance event

    Hyphenation

    an occurence or happening, es·pe·cial·ly an unexpected, ran·dom or chance e·vent

    Pronunciation

Favorites