English - Turkish
Definition of an occupation for which a person is suited, trained or qualified in English Turkish dictionary
- vocation
- meslek
O uzun ve zorlu bir meslek kursundan geçti.
-She went through a long and arduous vocational course.
Ben meslek okulundayım.
-I am at vocational school.
- vocation
- (for ile) yetenek
- vocation
- Allah çağrısı
- vocation
- yetenek isteyen iş
- vocation
- {i} kabiliyet
- vocation
- vocationalmeslek veya vazife kabilinden
- vocation
- {i} yetenek
- vocation
- vocational school meslek
- vocation
- vocational guidance okullarda ögrencilere meslek seçiminde yardımcı olmak için yapılan sistemli test ve görüşmeler
- vocation
- {i} çağrı
- vocation
- ilahi (bir göreve/misyona) çağrı; ilahi bir görev, misyon: He has a vocation to the priesthood. Allah onu papaz olmaya çağırdı. 2
- vocation
- {i} uğraşı
- vocation
- {i} 1. ilahi (bir göreve/misyona) çağrı; ilahi bir görev, misyon: He has a vocation to the priesthood. Allah onu papaz olmaya çağırdı. 2
- vocation
- {i} davet
Related Terms
English - English
Definition of an occupation for which a person is suited, trained or qualified in English English dictionary
- vocation
an occupation for which a person is suited, trained or qualified
Hyphenation
an oc·cu·pa·tion for which a per·son I·s suited, trained or qua·li·fiedPronunciation
Resimler
Favorites