English - Turkish
Definition of an object of favor or choice in English Turkish dictionary
- preference
- {i} tercih
Benim tartışmasız tercihim bu seçeneklerden dördüncüsü ve sonuncusudur.
-My decided preference is the fourth and the last of these alternatives.
Kişisel tercih meselesi.
-It's a matter of personal preference.
- preference
- (Ticaret) preferans
- preference
- {i} imtiyazlı hisse senedi
- preference
- yeğ
- preference
- {i} tercih edilen şey
- preference
- üstünlük
- preference
- yeğleme
- preference
- öncelik hakkı
- preference
- tercih hakkı veya yetkisi
- preference
- {i} yeğ tutma
- preference
- right of preferencerüçhan hakkı
- preference
- tediye hususunda öncelik
- preference
- {i} öncelik
Bu bir tercih değil, önceliktir.
-It's a priority, not a preference.
- preference
- (isim) yeğleme, tercih, yeğ tutma, tercih hakkı, öncelik, rüçhan hakkı, imtiyazlı hisse senedi
- preference
- give preference to tercih etmek have prefer ence over tercih hakkına sahip olmak
- preference
- tercih olunan herhangi bir şey
- preference
- {i} tercih hakkı
Related Terms
English - English
Definition of an object of favor or choice in English English dictionary
- preference
an object of favor or choice
Hyphenation
an ob·ject of fa·vor or choiceTurkish pronunciation
ın ıbcekt ıv feyvır ır çoysPronunciation
/ən əbˈʤekt əv ˈfāvər ər ˈʧois/ /ən əbˈʤɛkt əv ˈfeɪvɜr ɜr ˈʧɔɪs/
Resimler
History
Favorites