Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an iris in one solid colour

listen to the pronunciation of an iris in one solid colour
English - Turkish

Definition of an iris in one solid colour in English Turkish dictionary

self
kendi

Kendi kendine yardım en iyi yardımdır. - Self-help is the best help.

Adam kendini savunmak için yalvardı. - The man pleaded self-defence.

self
kendilik
self
şahıs
self
kişi

O bencil bir kişidir. - She is a selfish person.

O, çok bencil bir kişidir. - He's a very selfish person.

self
kişisel

Kişisel yayıncılık çekici bir seçenek olabilir. - Self-publishing may be an attractive option.

Kişisel yayıncılık şimdi web çağında çok daha kolaydır. - Self-publishing is much easier now in the age of the Web.

self
çoğ. selves (selvz) i. 1. öz, kendi. 2. taraf, yön: his better self onun iyi tarafı. 3. ruhb. kişilik, şahsiyet. 4. kişisel çıkarlar, kendi: He has no thought of self. Kendini hiç düşünmez
self
{i} bencillik

İnsan ilişkilerinde en büyük tehlikelerden biri bencillik. - One of the greatest dangers in your human relations is self-centeredness.

self
{i} karakter
self
{i} kişilik
self
zati
self
kendi,öz
self
{s} düz renkli (çiçek)
self
kendisi

Kendisini düşünmemesine saygı duyuyorum. - I respect her selflessness.

Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı. - Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.

self
şahsi menfaat
self
{i} şahsi çıkar
self
özel

Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir. - Generosity is an important trait in today's selfish society.

self
bizzat
English - English
self
self-