English - Turkish
Definition of an invisible person or thing; specifically, god, the supreme being in English Turkish dictionary
- invisible
- görünmez
Görünmez olsam, giyinmek zorunda olmam.
-If I were invisible I wouldn't have to dress myself.
Bu sebeple, Komite'nin Parlamento'nun Görünmez Üyeleri hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.
-I would therefore like to draw attention to the Report of the Committee on Invisible Members of Parliament.
- invisible
- (Tıp) Görülemeyen, gözle seçilemeyen
- invisible
- Gizli
- invisible
- görülmez
Bakteriler çıplak gözle görülmezler.
-Bacteria are invisible to the naked eye.
- invisible
- (sıfat) görünmez
- invisible
- görünmeyen
- invisible
- {s} çabuk kestirilemez
- invisible
- resmi hesaplarda gözükmeyen
- invisible
- mal
- invisible
- (Tıp) invizibl
- invisible
- {s} görülmez, görünmez, gözle seçilemez
- invisible
- görülemez
- invisible
- (özellikle kâr zarar hesaplarında) deftere kayıtlı olmayan
- invisible
- resmi hesaplarda görülmeyen
Related Terms
English - English
Definition of an invisible person or thing; specifically, god, the supreme being in English English dictionary
- invisible
an invisible person or thing; specifically, god, the supreme being
Hyphenation
an in·vis·i·ble per·son or thing; specifically, god, the su·preme be·ingPronunciation
Resimler
History
Favorites