English - Turkish
Definition of an interval, gap or space that separates things in English Turkish dictionary
- separation
- ayrılık
Tom ve Mary ayrılık denemesi konusunda anlaştılar.
-Tom and Mary agreed on a trial separation.
Beş yıllık ayrılıktan sonra onu göreceğim günü sabırsızlıkla bekliyordum.
-I was looking forward to the day when I could see him after five years' separation.
- separation
- ayırma
Bu ayırma duvarını inşa etmek yasal mı?
-Is it legal to build this wall of separation?
- separation
- ayrılma
Dan, kilise ve devletin birbirlerinden ayrılmasını savunur.
-Dan is for the separation of church and state.
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
-The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.
- separation
- {i} boşluk
- separation
- {i} müstakil olma
- separation
- {i} ayrışma
- separation
- {i} bölünme
- separation
- {i} aralık
- separation
- {i} huk. ayrı yaşama
- separation
- firkat
- separation
- hasretlik
- separation
- (Askeri) askerlikten ayrılma
- separation
- ayrı yaşama
- separation
- ayrılış
- separation
- {i} ayrı olma
- separation
- (Askeri) AYRILMA: Faal görevden ayrılma, terhis, emeklilik, tard, ihraç, istifa veya ölüm sonucu yapılan personel işlemlerine uygulanan geniş anlamlı terim
- separation
- (Tıp) Ayrılma, birbirinden uzaklaşma
Related Terms
English - English
Definition of an interval, gap or space that separates things in English English dictionary
- separation
an interval, gap or space that separates things
Hyphenation
an interval, gap or space that sep·a·rates thingsPronunciation
Resimler
Favorites