an internal tormentor; something that gnaws or afflicts ones mind with remorse

listen to the pronunciation of an internal tormentor; something that gnaws or afflicts ones mind with remorse
English - Turkish

Definition of an internal tormentor; something that gnaws or afflicts ones mind with remorse in English Turkish dictionary

worm
{i} solucan

Ne tür solucanlar vardır? - What kind of worms are there?

Tom yüksek proteinli olmalarına rağmen solucanları yemek istemiyordu. - Tom didn't want to eat the worms even though they were high in protein.

worm
kurt

Kirazların içinde kurt var. - The cherries are wormy.

Kurtlanmış meyve ile beni beslemekten vazgeç. - Stop feeding me wormy fruit.

worm
ilerletmek
worm
solucanlardan arıtmak
worm
ödlek
worm
(isim) kurt, kurtçuk, solucan, bağırsak kurdu, pısırık adam, içini kemiren şey, sonsuz vida, sonsuz dişli
worm
(fiil) kurt dökmek, kurtlarını dökmek, kurt aramak, solucan gibi kıvrılarak ilerlemek, köpeğin dilaltı sinirini kesmek
worm
(Tıp) Kurt, solucan, parazit
worm
{f} (bir hayvanın) bağırsaklarındaki kurtları düşürmek
worm
bağırsak solucanı hastalığı
worm
Echulus myrus
worm
(Tıp) () Barsak solucanı hastalığı
worm
{i} sonsuz vida
worm
worm fence yılankavi ç
worm
{i} k.dili. aşağılık kimse
worm
{i} sonsuz dişli
worm
(write-once-read-many) WORM
worm
askarit
worm
vidanın helezoni kısmı
English - English
worm
an internal tormentor; something that gnaws or afflicts ones mind with remorse

    Hyphenation

    an in·ter·nal tormentor; some·thing that gnaws or afflicts ones mind with re·morse

    Pronunciation

Favorites