an instrumnet, crest, part, dry measure

listen to the pronunciation of an instrumnet, crest, part, dry measure
English - Turkish

Definition of an instrumnet, crest, part, dry measure in English Turkish dictionary

comb
(İnşaat) dam yelesi
comb
(horozda) ibik
comb
taraklamak
comb
{f} tara

Saçını taramamı ister misin? - Do you want me to comb your hair?

Benim bir tahta tarağım var. - I have a wooden comb.

comb
taramak

Saçımı taramak zorundayım. - I have to comb my hair.

Saçımı taramak için bir aynaya ihtiyacım var. - I need a mirror to comb my hair.

comb
(bir yeri) aramak
comb
bal peteği
comb
horoz ibiği
comb
{i} tarak

Bu tarakla saçlarımı fırçalamayı severim. - I like to comb my hair with this comb.

Bit yumurtalarını kontrol etmek için ince dişli bir tarak kullanabilirsiniz. - You can use a fine-toothed comb to check for nits.

comb
{i} (horoz v.b.'nde) ibik
comb
{i} fırça

Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım. - I brush my teeth; I comb my hair.

Bu tarakla saçlarımı fırçalamayı severim. - I like to comb my hair with this comb.

comb
dalganın yüksek kısmı
comb
{i} ibik
comb
{f} kaşağılamak
comb
{i} petek, bal peteği
comb
ibik gibi şey
comb
{i} tepe kısmı
comb
(fiil) taramak, arayıp taramak, aramak, ayırmak, kaşağılamak
comb
{i} tepelik
English - English
{n} comb
an instrumnet, crest, part, dry measure
Favorites