Biz patlama duyduk ve evin tutuştuğunu gördük.
- We heard the explosion and saw the house burst into flames.
Su basıncı borunun patlamasına neden oldu.
- The water pressure caused the pipe to burst.
Su boruları dondu ve sonra patladı.
- The water pipes froze and then burst.
Kalabalıktan muazzam bir tezahürat patladı.
- A mighty cheer burst from the crowd.
Öyle güzel bir fıkraydı ki, herkes birden kahkahayı bastı.
- It was such a nice joke that everybody burst out laughing.
Tom birden gülmeye başladı.
- Tom burst out laughing.
The bursts of the bombs could be heard miles away.