an inquiline

English - Turkish

Definition of an inquiline in English Turkish dictionary

Related Terms

guest

{i} davetli

guest

misafir

Akşam yemeğine misafiriniz var mı? - Do you have guests for dinner?

Misafirleri gelmeden önce, o odasını temizledi. - She cleaned her room before her guests arrived.

guest

{i} konuk

O konuklarını yürekten ağırladı. - She gave her guests a hearty reception.

Yarın bazı konuklarımız olacak. - We will have some guests tomorrow.

guest

{i} otel/pansiyon müşterisi

guest

konuk sanatçı olarak rol almak

guest

otel veya pansiyon müşterisi

guest

{i} asalak canlı

guest

(Kimya) konak

guest

konakçı ya da pansiyon müşterisi

guest

pansiyoner

guest

bir kulüp veya programa misafirlerin kabul edildiği gece

guest

asalak bitki veya hayvan

guest

guest rope tonoz halatı

guest

guest room misafir yatak odası

English - English

Definition of an inquiline in English English dictionary

guest

Related Terms

inquiline

an animal that lives commensally in the nest, burrow, or dwelling place of an animal of another species

inquiline

{s} living in the nest or den of another (Zoology)

inquiline

A gallfly which deposits its eggs in galls formed by other insects

Hyphenation

an in·qui·line