Benim Türkçe klavyem yok.
- I don't have a Turkish keyboard.
Esperantoca cümleleri uygun bir klavye olmadan yazmak kolay değildir.
- It isn't easy to write sentences in Esperanto without the proper keyboard.
Tom bilgisayar klavyesindeki bir tuşa bastı.
- Tom pressed a key on the computer keyboard.
Hiçbir klavye bulunmadı. Devam etmek için lütfen için F1 tuşuna basın.
- No keyboard has been found. Please press F1 to continue.