an injury to the splint bone or surrounding area in a horse

listen to the pronunciation of an injury to the splint bone or surrounding area in a horse
English - Turkish

Definition of an injury to the splint bone or surrounding area in a horse in English Turkish dictionary

splint
{i} kırık tahtası [tıp.]
splint
süyek
splint
Kırık kemiği ince tahtalarla sarmak , cebireye almak
splint
At ayağında çıkan nasır
splint
{i} nasır (at)
splint
{f} cebire ile bağlamak
splint
kırık kemik sarmaya mahsus ince tahta
splint
{i} kemik içindeki çıkıntı
splint
(Tıp) Kırık kemik v.s. sarmağa mahsus ince tahta veya ona benzer sert veya elastik şey, süyek, atel
splint
{i} maşalı pim
splint
suyek
splint
(Tıp) İnce tahtalarla sarmak (kırık kemiği)
splint
(Tıp) Atın ayağında çıkan bir çeşit nasır (topallığa sebep olur)
splint
(isim) kırık tahtası [tıp.], cebire, kemik içindeki çıkıntı, maşalı pim, nasır (at), arduvazlı kömür
splint
{i} cebire
splint
{f} kırık tahtası ile bağlamak
splint
{i} arduvazlı kömür
splint
kıymık

Avucumun içinde bir kıymık var. - I have a splinter in the palm of my hand.

Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti. - Tom had a splinter in his finger, so he asked Mary to help him get it out.

splint
süetçilikte kullanılan ince kamış parçası
English - English
splint
an injury to the splint bone or surrounding area in a horse

    Hyphenation

    an in·ju·ry to the splint bone or sur·round·ing ar·e·a in a horse

    Turkish pronunciation

    ın încıri tı dhi splînt bōn ır sıraundîng eriı în ı hôrs

    Pronunciation

    /ən ˈənʤərē tə ᴛʜē ˈsplənt ˈbōn ər sərˈoundəɴɢ ˈerēə ən ə ˈhôrs/ /ən ˈɪnʤɜriː tə ðiː ˈsplɪnt ˈboʊn ɜr sɜrˈaʊndɪŋ ˈɛriːə ɪn ə ˈhɔːrs/
Favorites