an indistinct notion, remembrance, or belief

listen to the pronunciation of an indistinct notion, remembrance, or belief
English - Turkish

Definition of an indistinct notion, remembrance, or belief in English Turkish dictionary

impression
{i} izlenim

O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı. - He made a favorable impression on his bank manager.

Sana o izlenimi vermeyi kastetmemiştim. - I didn't mean to give you that impression.

impression
İzlenim

O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı. - He made a favorable impression on his bank manager.

İzlenimin nedir, doktor? - What's your impression, doctor?

impression
etki

Tom Mary'yi epeyce etkiledi. - Tom made quite an impression on Mary.

O iyi bir etki yaptı. - He made a good impression.

impression
{i} iz
impression
(Diş Hekimliği) Ağızda dişler üzerinde aljinat ZOE, stenç, alçı, agar, silikon, vb. ölçü maddeleri ile alınan negatif katut; sonra sert alçı bu ölçünün içine dökülerek kalıp ( model ) elde edilir ve teknik laboratuarda protez yapımına geçilir
impression
{i} taklit
impression
bası
impression
(Tıp) impresyon
impression
kanı

Doğruyu söylemediğin kanısındayım. - I get the impression that you aren't telling the truth.

impression
{i} belirti
impression
{i} fikir
impression
{i} damga
impression
bana öyle geliyordu ki impressionableaşrı duygun
impression
(Tıp) İntiba, impressio
impression
kolayca etkileni
English - English
impression
an indistinct notion, remembrance, or belief
Favorites