an indication of the point toward which an object is moving

listen to the pronunciation of an indication of the point toward which an object is moving
English - Turkish

Definition of an indication of the point toward which an object is moving in English Turkish dictionary

direction
yön

Kaybolma ihtimalimize karşın, yönleri yazmayı düşündüm. - We thought we would write out the directions, in case you got lost.

Kasvetli bir manzara, her yöne millerce yayıldı. - A dreary landscape spread out for miles in all directions.

direction
yönerge

İlaç alırken şişe üzerindeki yönergeleri dikkatle izleyin. - When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.

direction
gidişat
direction
{i} direktörlük
direction
yan

Yanlışlıkla ters yöne giden bir trene bindim. - By mistake I boarded a train going in the opposite direction.

Ordu yanlış yönde ilerliyordu. - The army was advancing in the wrong direction.

direction
kontrol
direction
yön alıcı cihaz
direction
{i} yönetme
direction
(Askeri) YÖN: l. Bir topçu veya deniz topçu destek atışında, tespitçi/gözlemci tarafından atış isteğinde tespit noktasını belirtmek için kullanılan bir terim. 2. Bknz. "intelligence cycle"
direction
(Tekstil) yön, doğrultu
direction
{i} talimat

Senin için talimatları yazdım. - Let me write down the directions for you.

Aşağıdaki talimatlarda çok iyi değilim. - I'm not so great at following directions.

direction
{i} açıklama

İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli. - According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.

direction
directional istikametedirectional
direction
(Tıp) Yön, doğrultu, istikamet, directio
direction
(isim) yön, istikamet; direktörlük; yönetim; kumanda, yönetme, emir, talimat; açıklama, alıcı adresi
direction
{i} yönetim, idare
direction
tembih
direction
nezaret
direction
{i} yön, istikamet, taraf
English - English
direction
an indication of the point toward which an object is moving

    Hyphenation

    an in·di·ca·tion of the point to·ward which an ob·ject I·s mo·ving

    Turkish pronunciation

    ın îndıkeyşın ıv dhi poynt tıwôrd hwîç ın ıbcekt îz muvîng

    Pronunciation

    /ən ˌəndəˈkāsʜən əv ᴛʜē ˈpoint təˈwôrd ˈhwəʧ ən əbˈʤekt əz ˈmo͞ovəɴɢ/ /ən ˌɪndəˈkeɪʃən əv ðiː ˈpɔɪnt təˈwɔːrd ˈhwɪʧ ən əbˈʤɛkt ɪz ˈmuːvɪŋ/
Favorites