Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli.
- You shouldn't coddle her so much. She needs to learn to be independent.
O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.
- In those days, America was not independent of the United Kingdom.
O, akıllı ve özgür bir kız.
- She's a smart and independent girl.
Ben daha özgür olmak istiyorum.
- I want to be more independent.
Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.
- Teenagers want to be independent of their parents.
John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.
- John wanted to be completely independent of his family.
Oğlum her zaman çok başına buyruktu.
- My son has always been very independent.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
- My grandma is a very independent person.