Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
- My father bought some CDs for my birthday.
Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.
- My mother made some new clothes.
Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı.
- My mother bought some apples at a fruit store.
Biraz kahve ister misin?
- Would you like some coffee?
Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
- I'm having some problems compiling this software.
Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
- Some of the students went by bus, and others on foot.
Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.
- Some went on foot, and others by bicycle.
Denemenin birkaç hatası var fakat bir bütün olarak çok iyi.
- Your essay has some mistakes, but as a whole it is very good.
Tom'un bazı çok iyi fikirleri var.
- Tom has some very good ideas.
Bu sabah hava bir parça soğuk geliyor.
- The air feels somewhat cold this morning.
Bana o koyun etinden biraz ayır. Bir parça et için açlıktan ölüyorum.
- Save me some of that mutton. I'm starving for a bit of meat.
O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağışta bulunan birinin adı verildi.
- That charity is named after someone who contributed about two billion yen.
Yaklaşık üç saat önce berbat bir şey oldu.
- Something horrible happened about three hours ago.
Yasal harcamalar, aşağı yukarı, ona 9.000 sterline mal oldu.
- The legal costs set him back something in the order of £9,000.
Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
- Sami kidnapped something like a hundred women.
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
- Sometimes he can be a strange guy.
O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.
- That religious cult has got some pretty off the wall ideas.
Mikroskop altında, bazı virüsler oldukça güzel görünür.
- Under a microscope, some viruses appear quite beautiful.
Bazı insanlar hükümetin oldukça çok fazla gücünün olduğunu düşünüyor.
- Some people think the government has way too much power.
İngiliz önerisinin bazı bölümleri kabul edilemez görünüyor.
- Some parts of the British proposal seem unacceptable.