an increased amount or quantity

listen to the pronunciation of an increased amount or quantity
English - Turkish

Definition of an increased amount or quantity in English Turkish dictionary

more
{s} daha fazla

O harcadığından daha fazla para kazanıyor. - She earns more than she spends.

Bir dörtlü, bir üçlüden bir üye daha fazladır. - A quartet has one more member than a trio.

more
daha

John Bill'den daha zeki. - John is more intelligent than Bill.

Ben senden daha güzelim. - I am more beautiful than you.

more
(Bilgisayar) ayrıntılar
more
(Bilgisayar) tümü
more
(Bilgisayar) en çok
more
(Bilgisayar) başka

Tom tanıdığım başka herhangi birinden daha çok kitap okur. - Tom reads more books than anyone else I know.

İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır. - Cows are more useful than any other animal in this country.

more
(Bilgisayar) tüm

Tüm diller eşittir, ama İngilizce diğerlerinden daha eşittir. - All languages are equal, but English is more equal than the others.

Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim. - I hope this expense report contains all the relevant business expenses because I'm not paying a cent more after this.

more
-den daha çok
more
(Bilgisayar) tüm seçenekler
more
ziyade

Yarasa, bir kuş olmaktan ziyâde, bir sıçandır. - A bat is no more a bird than a rat is.

Daha fazla insanın yaptıkları şeylerden daha ziyade söyledikleri şeylerden başı belaya girer. - More people get into trouble for things they say rather than for what they do.

more
(Bilgisayar) ek bilgi
more
daha çok

Kahveyi çaydan daha çok seviyorum. - I like coffee much more than tea.

Seni ondan daha çok seviyorum. - I love you more than him.

more
neither more nor less ne fazla ne eksik
more
{s} daha: one more time bir kez daha. two more oranges iki
more
fazla bir şey

İçecek daha fazla bir şey yok. - There's nothing more to drink.

Bu sahte çevrecilikten daha fazla bir şey değil. - That's nothing more than greenwashing.

more
tam o kadar
more
takriben
more
bir kat fazla
English - English
more

When it comes to parties, the more, the merrier.

an increased amount or quantity

    Hyphenation

    an in·creased a·mount or quan·ti·ty

    Turkish pronunciation

    ın înkrist ımaunt ır kwäntıti

    Pronunciation

    /ən ənˈkrēst əˈmount ər ˈkwäntətē/ /ən ɪnˈkriːst əˈmaʊnt ɜr ˈkwɑːntətiː/
Favorites