English - Turkish
Definition of an illiterate person, one not able to read in English Turkish dictionary
- illiterate
- {s} cahil
Tom'un cahil olduğunu düşünüyorum.
-I think Tom is illiterate.
Sami cahildi. Ne okuyabilir ne de yazabilirdi.
-Sami was illiterate. He could neither read nor write.
- illiterate
- okuma yazma bilmeyen
Tom okuma yazma bilmeyen değil.
-Tom isn't illiterate.
Okuma yazma bilmeyen gençlerin neredeyse % 60'ı kadındır.
-Almost 60% of illiterate youth are female.
- illiterate
- {s} okumamış
Görüntüler okumamışın kitaplarıdır.
-Images are the books of the illiterate.
- illiterate
- okur yazar olmayan
- illiterate
- okuma yazma bilmeyiş
- illiterate
- {s} bilgisiz
- illiterate
- {s} kara cahil
- illiterate
- {s} okur yazar değil
- illiterate
- {s} yanlışlarla dolu
- illiterate
- {s} deneyimsiz
- illiterate
- illiteracycehalet
- illiterate
- okumamışlık
- illiterate
- (Ticaret) okuma yazması olmayan
- illiterate
- tahsilsiz
- illiterate
- eğitimsiz
Related Terms
English - English
Definition of an illiterate person, one not able to read in English English dictionary
- illiterate
an illiterate person, one not able to read
Hyphenation
an il·lit·er·ate person, one not a·ble to readPronunciation
Resimler
History
Favorites