an ideal or a goal toward which one aspires

listen to the pronunciation of an ideal or a goal toward which one aspires
English - Turkish

Definition of an ideal or a goal toward which one aspires in English Turkish dictionary

vision
{i} ileriyi görme
vision
bakış
vision
çok güzel kimse
vision
rüya
vision
görüm
vision
geniş görüş
vision
gözü açıklık
vision
tahayyül
vision
görünüş
vision
istek
vision
{i} görüş

Görüşünü kontrol edeceğim. - I'll check your vision.

Benim görüşüm kötüleşiyor. - My vision's getting worse.

vision
imgelem
vision
{i} görme gücü

Kuşların keskin bir görme gücü vardır. - Birds have sharp vision.

vision
{i} hayal gücü
vision
{i} hayal

Chaplin hayalperestti. - Chaplin was visionary.

vision
(Tıp) Görme, görme kudreti, duygusu, retinada ışığın meydana getirdiği uyarım ile etraftaki cisimlerden haberdar olma, vizyon, visus
vision
(isim) görme, vizyon, görme gücü, görüş, ileriyi görme, önsezi, hayal gücü, hayal, kuruntu, görülmeye değer şey, güzel kimse
vision
kuruntuya dayanan şey
vision
{i} önsezi
English - English
vision

He worked tirelessly toward his vision of world peace.

an ideal or a goal toward which one aspires

    Hyphenation

    an i·de·al or a goal to·ward which one aspires

    Turkish pronunciation

    ın aydil ır ı gōl tıwôrd hwîç hwʌn ıspayırz

    Pronunciation

    /ən īˈdēl ər ə ˈgōl təˈwôrd ˈhwəʧ ˈhwən əˈspīərz/ /ən aɪˈdiːl ɜr ə ˈɡoʊl təˈwɔːrd ˈhwɪʧ ˈhwʌn əˈspaɪɜrz/
Favorites