Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.
- Even though there were many cookies on the dish, I only ate three.
Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
- Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
Bu kurabiyelerden birini denemeni istiyorum.
- I'd like you to try one of these cookies.
Bu kurabiyelerden birini denemek istiyorum.
- I'd like to try one of those cookies.
Lütfen bisküvilere buyurun.
- Please help yourself to the cookies.
Onlar bir kutu bisküvi aldılar.
- They bought a box of cookies.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Bebek Kate tarafından yetiştirildi.
- Cookie was raised by Kate.
Tom'a biraz süt ve çörek verdim.
- I gave Tom some milk and cookies.
Tom'a bazı çörekler pişirdim.
- I baked some cookies for Tom.