English - Turkish
Definition of an expert who observes and comments on something in English Turkish dictionary
- commentator
- {i} yorumcu
Yorumcular Bu korkunç bir başarısızlıktı! diye bağırdılar.
-That was a terrible miss! cried the commentators.
John Motson en ünlü İngiliz yorumculardan biridir.
-John Motson is one of the most famous British commentators.
- observer
- gözlemci
- commentator
- spiker/anlatıcı
- commentator
- {i} maç spikeri
- commentator
- {i} eleştirmen
- observer
- rasıt
- observer
- rasatçı
- observer
- gözlem
- observer
- rasat
- commentator
- (maç/vb.) anlatıcı
- commentator
- şarih
- observer
- (Askeri) MÜŞAHİT, GÖZLEMCİ: Bir durumu veya bir hasta ya da yaralının durumunu tetkik ve tespit eden kimse
- observer
- {i} gözetmen
- observer
- uçaklarla düşmanın yerini veya durumunu tespit etmekle görevli kimse
- observer
- dikkat eden kimse
- observer
- {i} gözcü
- observer
- (Mukavele) gözleyen kimse
- observer
- (isim) gözlemci, gözcü, izleyici, itaat eden kimse, gözetmen
Related Terms
English - English
Definition of an expert who observes and comments on something in English English dictionary
- commentator
- observer
an expert who observes and comments on something
Hyphenation
an ex·pert who observes and comments on some·thingTurkish pronunciation
ın ekspırt hu ıbzırvz ınd käments ôn sʌmthîngPronunciation
/ən ˈekspərt ˈho͞o əbˈzərvz ənd ˈkäments ˈôn ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ən ˈɛkspɜrt ˈhuː əbˈzɜrvz ənd ˈkɑːmɛnts ˈɔːn ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
Favorites