İş tecrübeniz var mı?
- Do you have work experience?
Tom işi iyi yapmak için yeterli tecrübeye sahip değildi.
- Tom didn't have enough experience to do the job well.
O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Fadıl o türde hayat yaşamak istiyordu.
- Fadil wanted to experience that type of life.
Bu nedenle seyahat etmeyi severim ve pek çok farklı kültürü yaşamak isterim.
- That's why I like traveling, and would like to experience many different cultures.
Yaşamımın en değerli deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most rewarding experiences of my life.
Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
- Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
Bu olay beni değiştirdi.
- This experience has changed me.
Bu, Mary'nin ailedeki ilk ölüm olayıdır.
- This is Mary's first experience of a death in the family.
Tom'un hiçbir pratik deneyimi yoktur.
- Tom has no practical experience.
Hayat çözümlenecek bir problem değildir, ama deneyimlenecek bir gerçekliktir.
- Life isn't a problem to be solved, but a reality to be experienced.
Bu benim hayatımın en büyük bir deneyimiydi.
- It was the greatest experience of my life.
O bilgili ve de deneyimli.
- He has knowledge and experience as well.
Onu gördüğüm her an kalbim hızlı çarpıyor.
- My heart beats fast each time I see her.
Dört çarpı beş yirmidir.
- Four times five is twenty.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır.
- I think it's time for me to say goodbye.
Fadıl o sırada Rami'den daha tecrübeliydi.
- Fadil was more experienced than Rami at the time.
Amsterdam yakınında tecrübeli bir C ++ programcısı arıyoruz.
- We are looking for an experienced C++ programmer near Amsterdam.
Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Oda uzun süredir boş.
- The room has been empty for a long time.
Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
- They have lived here for a long time.
Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
- How many times do I have to ask you to call me by my first name?
Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur.
- The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.
Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
- I had a good time last evening.
Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
- Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
Ne zaman geri döneceksin?
- What time will you be back?
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
- Imagine that you have a time machine.
O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
- According to my experience, it takes one year to master French grammar.
We had a wonderful time at the party.
... experience with full touch and high resolution. ...
... is difficult to grow and harvesting is by no means a pleasant experience ...