an expedient to secure protection or defense; a device or contrivance

listen to the pronunciation of an expedient to secure protection or defense; a device or contrivance
English - Turkish

Definition of an expedient to secure protection or defense; a device or contrivance in English Turkish dictionary

refuge
{i} iltica
refuge
refüj
refuge
sığınak
refuge
{f} sığınmak
refuge
mülteci

Tom mülteci statüsü için başvuruda bulundu. - Tom applied for refugee status.

Mülteciyi bir mağaraya götürdük ve fırtınanın geçmesini bekledik. - We took refuge in a cave and waited for the storm to pass.

refuge
{f} kalmak
refuge
korunak
refuge
ayırıcı
refuge
kaçamak
refuge
(Ticaret) sığınılacak yer
refuge
refüj/barınak
refuge
barınak
refuge
orta kaldırım
refuge
sığınacak yer

O hiç sığınacak yer bulamadı. - He couldn't find any refuge.

refuge
(fiil) sığınmak, kalmak, kalacak yer bulmak
refuge
{i} kalacak yer
English - English
refuge
an expedient to secure protection or defense; a device or contrivance

    Hyphenation

    an ex·pe·di·ent to se·cure pro·tec·tion or defense; a de·vice or con·triv·ance

    Pronunciation

Favorites