an exhibition of affection or admiration

listen to the pronunciation of an exhibition of affection or admiration
English - Turkish

Definition of an exhibition of affection or admiration in English Turkish dictionary

fuss
{i} yaygara

Hakkında böylesine bir yaygara yapacak bir şey yok. - There's nothing to make such a fuss about.

Senin bütün yaygarandan bıktım. - I'm tired of all your fussing.

fuss
{i} telaş

Tom telaşlı bir bebekti. - Tom was a fussy baby.

Tom son derece telaşlıdır. - Tom is extremely fussy.

fuss
{i} velvele
fuss
{i} ıvır zıvır bolluğu
fuss
ortalığı velveleye vermek
fuss
can sıkmak
fuss
sinirlendirmek
fuss
gürültü patırtı
fuss
gereksiz yere telaşlanmak
fuss
{f} ufak meseleleri sorun yapmak; ufak şeyler yüzünden telaşa düşmek
fuss
{f} telaşlandırmak
fuss
{i} gereksiz telaş/heyecan/öfke
fuss
sızlan mak
fuss
kdili telâşlı veya yaygaracı kimse
fuss
fuss telaşlan/sinirlendir
fuss
{i} karışıklık
fuss
{f} özen göstermek
fuss
{f} titizlenmek
English - English
fuss
an exhibition of affection or admiration

    Hyphenation

    an ex·hi·bi·tion of af·fec·tion or ad·mi·ra·tion

    Turkish pronunciation

    ın eksıbîşın ıv ıfekşın ır ädmıreyşın

    Pronunciation

    /ən ˌeksəˈbəsʜən əv əˈfeksʜən ər ˌadmərˈāsʜən/ /ən ˌɛksəˈbɪʃən əv əˈfɛkʃən ɜr ˌædmɜrˈeɪʃən/
Favorites