an exercising machine

listen to the pronunciation of an exercising machine
English - Turkish

Definition of an exercising machine in English Turkish dictionary

lift
{i} kaldırma

Bunu kaldırmama yardım eder misin? - Can you help me lift this?

Bir parmağını bile kaldırmazdı. - He wouldn't even lift a finger.

lift
(Spor) taşıma
lift
(Coğrafya) üst katman
lift
kaldırma mesafesi
lift
{f} kaldır

Bir parmağını bile kaldırmazdı. - He wouldn't even lift a finger.

Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı. - The policeman lifted the box carefully.

lift
araklamak
lift
yükseltme
lift
bitmek
lift
kaldırma kuvveti
lift
ortadan kaldırmak
lift
arabasına alma
lift
{f} (kulakları) dikmek
lift
(fiil) kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek, topraktan çıkarmak, çalmak, yürütmek, germek, kalkmak, havalanmak
lift
{f} (sis/duman) dağılmak
lift
kaldrış
lift
{i} yardım

Yoshio kutuyu kaldırmama yardım etti. - Yoshio helped me lift the box up.

Tom yardım etmek için bir parmağını kaldırmadı. - Tom didn't lift a finger to help.

lift
(Askeri) KALDIRIŞ: Havanın kaldırıcı hassasından veya aerodinamik basınçtan ileri gelen yükseltici kuvvet; bir uçakta, kanatlar üzerindeki basıncın azalması dolayısıyla meydana gelen yükselme temayülü
lift
(isim) kaldırma, teleferik, yükseltme, asansör, yardım, arabasına alma
lift
{f} kalkmak
English - English
lift
an exercising machine

    Hyphenation

    an ex·er·cis·ing ma·chine

    Turkish pronunciation

    ın eksırsayzîng mışin

    Pronunciation

    /ən ˈeksərˌsīzəɴɢ məˈsʜēn/ /ən ˈɛksɜrˌsaɪzɪŋ məˈʃiːn/
Favorites