Bebek tüm gece ağladı.
- The baby cried all night.
Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
- This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
Karanlık ve fırtınalı bir geceydi.
- It was a dark and stormy night.
Geceler neden bu kadar karanlık?
- Why are the nights so dark?
Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.
- Tom didn't have dinner last night.
O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.
- He is always working from morning till night.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
O, gece vakti yalnız dışarıya çıkmaması için onu uyardı.
- She warned him not to go out at night alone.
a night on the town.