an established law

listen to the pronunciation of an established law
English - Turkish

Definition of an established law in English Turkish dictionary

constitute
{f} oluşturmak
constitute
kurmak
constitute
{f} teşkil etmek
constitute
{f} atamak
constitute
(Askeri) KADRO HALİNDE TEŞKİL ETMEK: Silahlı Kuvvetlere ait yeni bir birliğin teşkili için kanuni yetki vermek. Yeni birliğe ad ve numara tahsis edilir ve kadroda yer verilir. Fakat faal duruma geçinceye kadar belli bir varlığı görülmez. Ayrıca bakınız: "activate", "comission"
constitute
meydana getirmek kurmak
constitute
oluştur

On iki müzisyen bir topluluk oluşturdu. - Twelve musicians constitute the society.

Bu şeyler dengeli bir öğün oluşturur. - These things constitute a balanced meal.

constitute
(Mukavele) teşkil etmek; meydana getirmek, kurmak
constitute
ata/kur/oluştur
constitute
tesis etmek
constitute
{f} atamak, tayin etmek
constitute
{f} seçmek
constitute
{f} meydana getirmek, kurmak, tesis etmek
constitute
{f} yürürlüğe koymak
English - English
constitute
an established law

    Turkish pronunciation

    ın istäblîşt lô

    Pronunciation

    /ən ēˈstabləsʜt ˈlô/ /ən iːˈstæblɪʃt ˈlɔː/
Favorites