an entryway or waiting area; vestibule

listen to the pronunciation of an entryway or waiting area; vestibule
English - Turkish

Definition of an entryway or waiting area; vestibule in English Turkish dictionary

lobby
{i} kulis
lobby
lobi

Yarın saat kaçta lobiye gelmeliyim? - What time should I come to the lobby tomorrow?

Lütfen 7'ye kadar lobiye gel. - Please come to the lobby by 7 o'clock.

lobby
{i} kulis faaliyeti
lobby
giriş holü
lobby
toplumu ilgilendiren konularda değişiklik yapmak için faaliyette bulunmak
lobby
oylarını kazanmak amacıyla senatörlerle görüşmek
lobby
lobbyistböyle görüşme
lobby
{i} dehliz, koridor, geçit
lobby
{i} antre
lobby
bekleme odası
lobby
{i} hol

Tom'un annesi Tom'u holde çıplak gezdiği için kovaladı. - Tom's mother chased Tom as he ran naked around the lobby.

lobby
{f} görüşme yapmak
lobby
{f} kulis yapmak
lobby
senatör veya milletvekilleri ile görüşmek üzere bekleme salonunda bekleyen kimseler
lobby
{f} lobi oluşturmak

Lobicilerin işi lobi oluşturmaktır. - Lobbyists' job is to lobby

lobby
oylarını kazanmak amacıyle meclis üyeleriyle görüşmek
English - English
lobby
an entryway or waiting area; vestibule
Favorites