English - Turkish
Definition of an entrance, entry point, or means of entry in English Turkish dictionary
- portal
- (Bilgisayar) kapısal
- portal
- (İnşaat,Tıp) kapı toplardamarı
- portal
- (Bilgisayar) ana giriş
- portal
- (İnşaat) anıtsal kapı
- portal
- büyük kapı
- portal
- portal
- portal
- ana kapı
- portal
- kapı toplardamar
- portal
- giriş kapısı
- portal
- girilecekportal portal pay işçinin işyerinde harcadığı zamana göre ödenen para
- portal
- medhal
- portal
- bağırsaklardan karaciğere kan nakleden büyük damara
- portal
- (Tıp) Girilecek yer, medhal
- portal
- kapıya ait tıb
- portal
- {i} kapı
Araştırmacılar evrenin farklı bir bölümüne girmek için kapı kullanırlar.
-The researchers use the portal to enter into a different part of the universe.
- portal
- (Tıp) Kapıya ait karaciğredeki9, barsaklardan karaciğere kanı nakleden büyük damara ait
Related Terms
English - English
Definition of an entrance, entry point, or means of entry in English English dictionary
- portal
an entrance, entry point, or means of entry
Hyphenation
an entrance, en·try point, or means of en·tryPronunciation
Resimler
Favorites