an enemy, opponent, persecutor

listen to the pronunciation of an enemy, opponent, persecutor
English - Turkish

Definition of an enemy, opponent, persecutor in English Turkish dictionary

foe
{i} hasım
foe
foeman düşman
foe
{i} rakip
foe
{i} düşman

Düşmanın kampına girmek tehlike doludur. - Entering the foe's camp is full of danger.

Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz! - We defy our foes, for our passion makes us strong!

English - English
{n} foe
an enemy, opponent, persecutor
Favorites