Güzellik kendinde güzeldir.
- Beauty is beautiful in itself.
Mum kendiliğinden söndü.
- The candle went out by itself.
Kitaplar olmasaydı, her nesil kendisi için geçmişin gerçeklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı.
- If it were not for books, each generation would have to rediscover for itself the truths of the past.
Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz.
- A house divided against itself cannot stand.
Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
- What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.
Sen sadece kapının önünde durmak zorundasın. O kendi kendine açılacak.
- You have only to stand in front of the door. It will open by itself.
Problemin sadece birkaç kötü şirket değil de bütün bir sistem olduğunun farkına varmış durumdayız.
- We came to realize that the problem isn’t just a few bad corporations but the entire system itself.
Genel anlamda, tarih kendini tekrar eder.
- Generally speaking, history repeats itself.
Uçak kendini fırtınanın merkezinde buldu.
- The airplane found itself in the eye of the storm.