an emaciated person

listen to the pronunciation of an emaciated person
English - Turkish

Definition of an emaciated person in English Turkish dictionary

shell
(isim) dış kaplama (gemi, uçak), kabuk, kabuk (midye vb.), deniz kabuğu, kaplumbağa kabuğu, yumurta kabuğu, yapı iskeleti, kovan, dış görünüş, yarış kayığı, bomba, top mermisi, fişek, havai fişek roketi, sıvası yapılmamış bina
shell
dış kapı
shell
kapçık
shell
topçu mermisi atmak
shell
yarış sandalı
shell
kik
shell
kabuğunu soymak
shell
kabuğunu çıkarmak
shell
kabuk

Ben et, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları ya da et suyu yemem. - I don't eat meat, shellfish, poultry or gravy.

Kabuklu deniz hayvanlarını sevmiyorum. - I don't like shellfish.

shell
{i} kovan

Sami mermi kovanlarını topladı. - Sami collected the shell casings.

Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı. - The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.

shell
{i} kaplumbağa kabuğu
shell
shell game aldatıcı üç kabuk oyunu
shell
{i} sıvası yapılmamış bina
shell
(Nükleer Bilimler) kabuk,kovan (ısıl işlem)
shell
{i} kabuk (midye vb.)
shell
(fiil) kabuğunu soymak, bombalamak
shell
{i} yarış kayığı
shell
{i} dış kaplama gemi
shell
{i} yapı iskeleti
English - English
shell

He's lost so much weight from illness; he's a shell of his former self.

an emaciated person

    Hyphenation

    an e·ma·ci·a·ted per·son

    Turkish pronunciation

    ın îmeyşieytîd pırsın

    Pronunciation

    /ən əˈmāsʜēˌātəd ˈpərsən/ /ən ɪˈmeɪʃiːˌeɪtɪd ˈpɜrsən/
Favorites