Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
- The Indians were not happy with this agreement.
Bazı Hint liderler görüşmeyi reddetti.
- Some of the Indian leaders refused to negotiate.
Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
- The Indians were not happy with this agreement.
Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.
- The Indians gave the settlers food.
Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
- At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
Kızılderililer ile barış içinde yaşamak istediler.
- They wanted to live in peace with the Indians.