Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
- She wrote the book with very little effort.
Gayretin övgüye şayan.
- Your effort deserves praise.
Çabalar her zaman faydalı olmaz.
- Efforts do not always pay off.
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
- I'm sure your efforts will result in success.
Çalışma çok fazla enerji alır fakat bu çabaya değer.
- Study takes a lot of energy, but it is worth the effort.
Bu yaşlı politikacılar neden yeniden seçilmeye çalışmak için bu kadar çok zaman ve emek harcıyorlar? Hayatlarının çok daha uzun sürmesi muhtemel değildir.
- Why do these elderly politicians spend so much time and effort trying to get reelected? Their lives are not likely to last much longer.
Herkes kendi dilini öğrenir ve asla diğer dillerden bir tek sözcük bile öğrenmek için herhangi bir çaba harcamaz.
- Everybody learns their own language and never make any effort to learn even one word of other languages.
Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez.
- Nothing is given to mortals without effort.
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
- In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.