an associate you work with

listen to the pronunciation of an associate you work with
English - Turkish

Definition of an associate you work with in English Turkish dictionary

co-worker
İş arkadaşı

O bir iş arkadaşını arabayla götürdü. - She gave a lift to a co-worker.

Dan doğum günü için bir iş arkadaşından şanslı kedi heykelciği aldı. - Dan got a lucky cat figurine from a co-worker for his birthday.

colleague
mesai arkadaşı
colleague
{i} iş arkadaşı

Git ve iş arkadaşımla konuş. - Go and speak to my colleague.

O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı. - His colleagues gave him a present when he retired.

colleague
görevdaş
colleague
(Politika, Siyaset) siyasal olarak muadil
fellow worker
meslektaş
co-worker
meslektaş

Sami, kadın meslektaşlarıyla dalga geçti. - Sami made fun of his female co-workers.

Dan testeresi ile bir meslektaşını ciddi biçimde yaraladı. - Dan seriously injured a co-worker with his chainsaw.

colleague
meslektaş

Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi. - His colleague was transferred to an overseas branch.

Kocası Fransız olan meslektaşım Paris'e gitti. - The colleague whose husband is French has left for Paris.

colleague
arkadaş

Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı. - He made the plan along with his colleagues.

Onlar çalışma arkadaşlarımdır. - They are both colleagues of mine.

colleague
görevdeş
English - English
fellow worker
colleague
co-worker
an associate you work with

    Hyphenation

    an as·so·ci·ate you work with

    Turkish pronunciation

    ın ısōsiıt yu wırk wîdh

    Pronunciation

    /ən əˈsōsēət ˈyo͞o ˈwərk wəᴛʜ/ /ən əˈsoʊsiːət ˈjuː ˈwɜrk wɪð/
Favorites